to bewilder
01
şaşırtmak, kafasını karıştırmak
to confuse someone, leaving them uncertain
Transitive: to bewilder sb
Örnekler
The sudden disappearance of the treasure bewildered the explorers.
Hazinesin aniden kaybolması kaşifleri şaşırttı.
The intricate puzzle bewildered the solver, leaving them unsure of where to start.
Karmaşık bulmaca çözücüyü şaşırttı, onu nereden başlayacağı konusunda kararsız bıraktı.
Leksikal Ağaç
bewildered
bewildering
bewilderment
bewilder



























