to bewitch
01
büyülemek, sihirlemek
to attract or charm someone strongly, as if under a spell
Örnekler
Her performance could bewitch any audience.
Onun performansı herhangi bir izleyiciyi büyüleyebilir.
He was completely bewitched by her laughter.
Onun kahkahasıyla tamamen büyülenmişti.
02
büyülemek, cezbetmek
to captivate or mesmerize someone intensely, like a magnetic attraction
Örnekler
The magician 's act bewitched the crowd.
Sihirbazın gösterisi kalabalığı büyüledi.
The dancer 's movements bewitched the audience.
Dansçının hareketleri seyircileri büyüledi.
03
büyülemek
to use a spell against someone
Örnekler
The sorceress bewitched the knight, making him unable to leave the castle.
Büyücü, şövalyeyi büyüledi, onu kaleyi terk edemez hale getirdi.
She bewitched the townspeople, making them believe false visions.
O, kasaba halkını büyüledi, onları sahte görüntülere inandırdı.
Leksikal Ağaç
bewitched
bewitching
bewitchment
bewitch
witch



























