solid
Örnekler
The ice had formed into a solid block after being left in the freezer overnight.
Buz, dondurucuda bir gece boyunca bırakıldıktan sonra katı bir blok haline gelmişti.
She felt the solid ground beneath her feet as she walked along the path.
Patikada yürürken ayaklarının altındaki sağlam zemini hissetti.
02
tek renkli
having a uniform color without any patterns, gradients, or mixed shades
Örnekler
She wore a solid blue dress to the party.
Partiye düz mavi bir elbise giymişti.
The walls were painted a solid white to make the room look bigger.
Duvarlar, odanın daha büyük görünmesi için düz beyaz olarak boyandı.
03
sağlam, dayanıklı
having a strong and sturdy structure
Örnekler
The solid wooden desk was built to withstand years of heavy use and still look pristine.
Sağlam ahşap masa, yıllarca ağır kullanıma dayanacak ve hala bakir görünecek şekilde inşa edilmiştir.
The architect designed a solid foundation for the building to ensure its long-term stability.
Mimar, binanın uzun vadeli stabilitesini sağlamak için sağlam bir temel tasarladı.
04
sağlam, içi dolu
having no holes or voids inside
Örnekler
The sculptor carved the statue from a solid piece of marble, ensuring its durability.
Heykeltıraş, heykeli sağlam bir mermer parçasından oyarak dayanıklılığını sağladı.
The manufacturer advertised their new product as being made from solid steel for added strength.
Üretici, yeni ürünlerinin ekstra dayanıklılık için katı çelikten yapıldığını duyurdu.
05
katı, sağlam
consisting entirely of one material or substance without any mixture
Örnekler
The sculpture was carved from a solid block of marble.
Heykel, katı bir mermer bloktan oyulmuştur.
He wore a solid gold ring that had been passed down through generations.
Nesilden nesile aktarılan katı altın bir yüzük takıyordu.
06
sıkı, yoğun
characterized by tightly arranged text with minimal spacing between lines, creating a uniform appearance
Örnekler
The designer opted for a solid text format to enhance the document's readability.
Tasarımcı, belgenin okunabilirliğini artırmak için katı bir metin formatı seçti.
In academic papers, a solid line spacing often gives a more polished look.
Akademik makalelerde, sıkı satır aralığı genellikle daha cilalı bir görünüm sağlar.
07
katı, sağlam
possessing height, width, and depth, making it a physical object rather than a flat or hollow form
Örnekler
The artist created a solid sculpture that captivated viewers with its intricate details.
Sanatçı, karmaşık detaylarıyla izleyicileri büyüleyen katı bir heykel yarattı.
In geometry class, we learned about solid shapes such as cubes, spheres, and pyramids.
Geometri dersinde, küpler, küreler ve piramitler gibi katı şekiller hakkında bilgi edindik.
08
sağlam, güvenilir
reliable and consistently good, but not necessarily exceptional
Örnekler
The company had a year of solid growth, meeting all its targets steadily.
Şirket, tüm hedeflerini istikrarlı bir şekilde karşılayarak sağlam bir büyüme yılı geçirdi.
Both actors delivered a solid performance, earning them a round of applause.
Her iki aktör de sağlam bir performans sergiledi ve bu da onlara bir alkış tufanı kazandırdı.
Örnekler
The lawyer presented solid arguments that strengthened her case in court.
Avukat, mahkemede davasını güçlendiren sağlam argümanlar sundu.
His proposal was backed by solid research, making it hard to dispute.
Önerisi sağlam araştırmalarla desteklenmişti, bu da onu tartışmayı zorlaştırıyordu.
10
kesintisiz, aralıksız
lasting without interruption or break
Örnekler
He studied for five solid hours before the exam.
Sınavdan önce beş saat kesintisiz çalıştı.
We worked a solid week on the project to meet the deadline.
Teslim tarihini karşılamak için proje üzerinde tam bir hafta çalıştık.
Solid
Örnekler
Ice is a solid that maintains its shape until it melts.
Buz, eriyene kadar şeklini koruyan bir katıdır.
In chemistry class, we learned about the properties of solids compared to liquids and gases.
Kimya dersinde, katıların sıvılar ve gazlarla karşılaştırıldığında özelliklerini öğrendik.
02
üç boyutlu cisim
(geometry) a shape that is not two-dimensional because it has height, width, and length
Örnekler
A cube is an example of a solid shape with six faces, all of which are squares.
Bir küp, tümü kare olan altı yüze sahip katı bir şeklin örneğidir.
The sphere is a solid shape with all points equidistant from its center, resembling a perfectly round ball.
Küre, merkezinden eşit uzaklıkta olan tüm noktaları ile katı bir şekildir, mükemmel yuvarlak bir topa benzer.
solid
Örnekler
She studied solid in a focused manner for three hours before the exam.
Sınavdan önce üç saat boyunca yoğun bir şekilde çalıştı.
They played solid in a determined manner throughout the entire match.
Tüm maç boyunca kararlı bir şekilde sağlam oynadılar.
Leksikal Ağaç
semisolid
solidly
solidness
solid



























