irritating
i
ˈɪ
i
rri
re
ta
ˌteɪ
tey
ting
tɪng
ting
British pronunciation
/ˈɪɹɪtˌe‍ɪtɪŋ/

"irritating"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

irritating
01

sinir bozucu, rahatsız edici

causing annoyance or displeasure
irritating definition and meaning
example
Örnekler
The constant noise from construction work outside was irritating to the residents.
Dışarıdaki inşaat çalışmalarının sürekli gürültüsü sakinler için sinir bozucuydu.
Her persistent and irrelevant questions became increasingly irritating during the presentation.
Sunum sırasında, onun ısrarlı ve ilgisiz soruları giderek daha sinir bozucu hale geldi.
02

tahriş edici, rahatsız edici

causing discomfort or mild pain
irritating definition and meaning
example
Örnekler
The irritating itch on his arm made it hard to concentrate.
Kolundaki rahatsız edici kaşıntı, konsantre olmayı zorlaştırdı.
The irritating pressure in his eyes was caused by lack of sleep.
Gözlerindeki rahatsız edici basınç, uykusuzluktan kaynaklanıyordu.
03

tahriş edici

(used of physical stimuli) serving to stimulate or excite
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store