devastating
d
d
d
e
ɛ
e
v
v
v
a
ə
e
s
s
s
t
t
t
a
ei
t
t
t
i
ɪ
i
n
n
n
g
g
g
British pronunciation
/dˈɛvəstˌe‍ɪtɪŋ/

"devastating"Tanımı ve Anlamı

devastating
01

incitici, alaycı

having a sharply humorous or cutting effect that mocks or belittles
example
Example
click on words
Her devastating sarcasm left him speechless.
Onun yıkıcı alaycılığı onu sessiz bıraktı.
He made a devastating joke about the awkward situation.
O, garip durum hakkında yıkıcı bir şaka yaptı.
02

yıkıcı

causing severe damage, destruction, or emotional distress
example
Example
click on words
The devastating earthquake left the city in ruins, with many lives lost and homes destroyed.
Yıkıcı deprem, şehri harabeye çevirdi, birçok can kaybı ve ev yıkımına neden oldu.
Watching the devastating impact of the hurricane on the coastal communities was heart-wrenching.
Kasırganın sahil toplulukları üzerindeki yıkıcı etkisini izlemek yürek parçalayıcıydı.
03

yıkıcı, kahredici

causing intense emotional pain or overwhelming distress
example
Example
click on words
The devastating breakup left her heartbroken for months.
Yıkıcı ayrılık onu aylarca kalbi kırık bıraktı.
His devastating words shattered her confidence.
Onun yıkıcı sözleri özgüvenini paramparça etti.

Kelime Ailesi

devastate

Verb

devastating

Adjective

devastatingly

Adverb

devastatingly

Adverb
App
Bizi takip et@LanGeek.co
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store