fateful
01
önemli, kader
having significant consequences or outcomes
Örnekler
The fateful decision to invest in the stock market led to unexpected financial gains.
Borsaya yatırım yapma kader kararı, beklenmedik finansal kazançlara yol açtı.
The fateful encounter with a stranger changed the course of her life forever.
Bir yabancıyla yapılan kader dolu karşılaşma, hayatının gidişatını sonsuza dek değiştirdi.
02
kötü sonuçlu, uğursuz
having disastrous or ruinous consequences
Örnekler
The fateful decision led to the company's collapse.
Kaderci karar, şirketin çöküşüne yol açtı.
The fateful decision led to the company's collapse.
Kaderci karar, şirketin çöküşüne yol açtı.
Leksikal Ağaç
fatefully
fateful
fate



























