hurtful
01
incitici, kırıcı
causing pain or distress to someone's feelings, often through unkind words or actions
Örnekler
His hurtful comments left her feeling deeply wounded and upset.
Onun incitici yorumları onu derinden yaralı ve üzgün hissettirdi.
The hurtful remarks from her classmates made her question her self-worth.
Sınıf arkadaşlarının incitici sözleri, onun kendi değerini sorgulamasına neden oldu.
02
zarar verici, tahrip edici
causing damage or harm, especially by weakening or injuring
Örnekler
The hurtful chemicals contaminated the soil.
Zararlı kimyasallar toprağı kirletti.
Excessive heat can be hurtful to electronic devices.
Aşırı ısı, elektronik cihazlar için zararlı olabilir.
Leksikal Ağaç
hurtful
hurt



























