hush
01
Sus, Sessiz ol
used to demand or request silence or quietness
Örnekler
Hush, there's nothing to bark at.
Sus, havlayacak bir şey yok.
Hush, let's all settle down and listen.
Sus, hepimiz sakinleşelim ve dinleyelim.
to hush
01
susmak, sessiz olmak
become quiet or still; fall silent
02
susturmak, sessiz olmasını sağlamak
cause to be quiet or not talk
03
çift maç yapmak
two games instead of one (especially in baseball when the same two teams play two games on the same day)
04
toprağı aşındırmak için suyla yıkamak, altta yatan katmanları ve değerli mineralleri ortaya çıkarmak
run water over the ground to erode (soil), revealing the underlying strata and valuable minerals
05
parçacıkları çıkararak yıkamak, parçacıkları temizleyerek yıkamak
wash by removing particles
06
susmak, sessiz olmak
become quiet or quieter
Hush
Örnekler
There was a sudden hush in the room as the speaker took the stage.
Konuşmacı sahneye çıktığında odada ani bir sessizlik oldu.
The hush that fell over the crowd signaled the start of the ceremony.
Kalabalığın üzerine çöken sessizlik, törenin başlangıcını işaret etti.
