challenging
Örnekler
Solving the puzzle proved to be challenging, requiring creative thinking and problem-solving skills.
Bulmacayı çözmek zorlayıcı oldu, yaratıcı düşünme ve problem çözme becerileri gerektirdi.
Climbing the steep mountain trail was challenging, testing the hiker's endurance and determination.
Dik dağ patikasını tırmanmak zorlayıcıydı, yürüyüşçünün dayanıklılığını ve kararlılığını test etti.
02
teşvik edici, kışkırtıcı
intending to provoke thought or discussion
Örnekler
His challenging questions made everyone rethink their assumptions.
Onun zorlayıcı soruları herkesin varsayımlarını yeniden düşünmesine neden oldu.
The film presented a challenging perspective on modern society.
Film, modern toplum üzerine düşündürücü bir perspektif sundu.
Leksikal Ağaç
unchallenging
challenging
challenge



























