inflammatory
01
alevlendirici
causing or involving swelling and irritation of body tissues
Örnekler
Inflammatory skin disorders like psoriasis and eczema result in redness and itching of the skin.
Sedef hastalığı ve egzama gibi iltihaplı cilt bozuklukları, ciltte kızarıklık ve kaşıntıya neden olur.
The inflammatory response in the body was triggered by a bacterial infection, leading to a severe fever and swelling.
Vücuttaki enflamatuar yanıt, bakteriyel bir enfeksiyon tarafından tetiklendi ve şiddetli ateş ve şişmeye yol açtı.
02
tahrik edici, kışkırtıcı
provocative in a way that incites strong emotions, especially anger, outrage, or conflict
Örnekler
The speaker 's inflammatory remarks led to protests outside the venue.
Konuşmacının kışkırtıcı sözleri mekanın dışında protestolara yol açtı.
He was warned not to post inflammatory content on social media.
Sosyal medyada kışkırtıcı içerik paylaşmaması konusunda uyarıldı.
Leksikal Ağaç
noninflammatory
proinflammatory
inflammatory
inflammat



























