bronzed
bronzed
brɑnzd
branzd
British pronunciation
/bɹˈɒnzd/

"bronzed"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

bronzed
01

bronzlaşmış

having skin that is suntanned and turned brownish in an attractive way
bronzed definition and meaning
example
Örnekler
Her bronzed complexion was a result of spending hours at the beach.
Onun bronzlaşmış teni, plajda saatler geçirmenin bir sonucuydu.
The statue had a smooth, bronzed finish that gleamed in the sunlight.
Hecelin pürüzsüz, bronzlaşmış bir bitişi vardı ve güneş ışığında parlıyordu.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store