Brooch
01
broş
a decorative ornament, often metal set with gems or enamel, fastened to clothing by a hinged pin and catch
Dialect
British
British
Örnekler
She secured the vintage pearl brooch on her lapel for the evening gala.
O, gece galası için vintage inci broşunu yakasına taktı.
The museum displayed a medieval gold brooch encrusted with garnets.
Müze, granatlarla süslenmiş ortaçağdan kalma altın bir broş sergiledi.
to brooch
01
broşlamak, tutturmak
to secure or adorn an item of clothing or fabric by attaching it with a brooch
Örnekler
She brooched the silk shawl at her shoulder to keep it from slipping.
O, kaymasını önlemek için ipek şalı omzuna broşla tutturdu.
He brooched the family crest onto his cloak before the ceremony.
Tören öncesinde aile armasını pelerinine broşladı.
