brisk
brisk
brɪsk
brisk
British pronunciation
/bɹˈɪsk/

"brisk"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

brisk
01

enerjik, çevik

quick and energetic in movement or action
example
Örnekler
She took a brisk walk in the morning to wake herself up.
Kendine gelmek için sabah hızlı bir yürüyüş yaptı.
Business at the store was brisk during the holiday season.
Mağazada işler tatil sezonunda hareketli geçti.
02

serin, canlandırıcı

having a sharp, refreshing coolness in the air
example
Örnekler
The brisk morning air energized her as she walked to work.
İşe yürürken, serin sabah havası ona enerji verdi.
We went for a hike on a brisk autumn afternoon, enjoying the clear sky.
Havanın serin olduğu bir sonbahar öğleden sonrasında yürüyüşe çıktık, açık gökyüzünün tadını çıkardık.
03

canlı, hareketli

lively, animated, and filled with vitality or energy
example
Örnekler
The brisk conversation around the campfire was filled with laughter and animated storytelling.
Kamp ateşi etrafındaki canlı sohbet, kahkahalar ve hareketli hikayelerle doluydu.
A brisk atmosphere enveloped the lively street fair, with people enjoying music, food, and festivities.
Canlı bir sokak fuarını saran canlı bir atmosfer, insanlar müzik, yiyecek ve şenliklerin tadını çıkarıyordu.
04

canlı, enerjik

very active
to brisk
01

canlanmak, hareketlenmek

become brisk
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store