
Ara
depravedly
01
erdem yoksulu bir şekilde, ahlaken yozlaşmış bir biçimde
in a very morally wrong manner
Example
The cult leader acted depravedly, exploiting and manipulating his followers for personal gain.
Kült lideri erdem yoksulu bir şekilde davranarak, takipçilerini kişisel çıkarları için sömürdü ve manipüle etti.
The criminal gang operated depravedly, engaging in heinous acts to achieve their unlawful objectives.
Suç çetesi, erdem yoksulu bir şekilde, ahlaken yozlaşmış bir biçimde faaliyet gösterdi ve yasadışı hedeflerine ulaşmak için korkunç eylemlerde bulundu.
word family
deprave
Verb
depraved
Adjective
depravedly
Adverb

Yakın Kelimeler