to beat up on
[phrase form: beat]
01
haksızca ve sertçe eleştirmek, yıpratmak
to unfairly and harshly criticize someone for something
Dialect
American
Örnekler
The coach was frustrated and began beating up on the team for their poor performance.
Koç hayal kırıklığına uğramıştı ve takımın kötü performansı için onlara sertçe eleştirmeye başladı.
The media tends to beat up on public figures, focusing more on flaws than accomplishments.
Medya, kamu figürlerini haksız yere eleştirme eğilimindedir, başarılardan çok kusurlara odaklanır.
02
dövmek, pataklamak
to cause physical harm by repeatedly hitting or kicking someone or something
Dialect
American
Örnekler
He was hospitalized after being beaten up on by a group of strangers during the night.
Gece boyunca bir grup yabancı tarafından dövüldükten sonra hastaneye kaldırıldı.
The security guards intervened just in time to prevent the angry mob from beating up on the alleged thief.
Güvenlik görevlileri, öfkeli kalabalığın sözde hırsızı dövmeye başlamasını tam zamanında engelledi.



























