Ara
to beatify
01
kutsamak
to officially recognize a deceased person as blessed, a step towards becoming a saint
Example
In a grand ceremony, the church decided to beatify the late nun for her exemplary service to the poor.
Büyük bir törenle, kilise merhum rahibe için yoksullara yaptığı örnek hizmetlerden ötürü kutsama kararı aldı.
Thousands gathered in the Vatican to witness the pope beatify the martyred priest.
Binlerce kişi, şehit papazın kutlanmasına tanık olmak için Vatikan'da toplandı.
02
mübarek bulmak
to make someone or something incredibly happy and blessed
Example
Seeing her childhood friend after years seemed to beatify her instantly.
Yıllar sonra çocukluk arkadaşını görmek, onu anında mutlu etti.
The beautiful sunset over the ocean beatified the entire evening.
Okyanusun üzerindeki güzel gün batımı tüm akşamı mutlu etti.
03
titretmek, heyecanlandırmak
fill with sublime emotion
word family
beat
Noun
beatify
Verb
beatified
Adjective
beatified
Adjective
Yakın Kelimeler
