rudimentary
ru
ˌru
ru
di
de
men
ˈmɛn
men
ta
ry
ri
ri
British pronunciation
/ɹˌuːdɪmˈɛntəɹi/

"rudimentary"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

rudimentary
01

ilkel

consisting of fundamental and basic principles
rudimentary definition and meaning
example
Örnekler
She had only a rudimentary understanding of the language, knowing just a few basic phrases.
Dil hakkında yalnızca temel bir anlayışa sahipti, sadece birkaç temel ifade biliyordu.
The survival guide equipped hikers with rudimentary skills such as building a shelter and finding potable water in the wilderness.
Hayatta kalma rehberi, yürüyüşçüleri bir barınak inşa etmek ve vahşi doğada içilebilir su bulmak gibi temel becerilerle donattı.
02

temel

being in early stages of development
example
Örnekler
The initial design of the building was in a rudimentary state, with basic structural outlines and minimal architectural details.
Binanın ilk tasarımı, temel yapısal ana hatları ve minimal mimari detayları ile ilkel bir durumdaydı.
With limited resources, the team crafted a rudimentary prototype to demonstrate the core functionality of their innovative invention.
Sınırlı kaynaklarla, ekip yenilikçi buluşlarının temel işlevselliğini göstermek için basit bir prototip yaptı.
2.1

ilkel, basit

(of a body part) only minimally developed, often lacking full form or function
example
Örnekler
The snake has rudimentary limbs, small remnants of legs from its evolutionary past.
Yılanın ilkel uzuvları vardır, evrimsel geçmişinden kalan küçük bacak kalıntıları.
Whales possess rudimentary pelvic bones, a vestige of their land-dwelling ancestors.
Balinalar, karada yaşayan atalarından kalma bir iz olarak ilkel pelvik kemiklere sahiptir.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store