to orchestrate
01
orkestra etmek, düzenlemek
to plan and direct a complex task or project, ensuring that all elements work together harmoniously to achieve a specific goal
Transitive: to orchestrate a task or project
Örnekler
The project manager orchestrated the construction project, coordinating the efforts of architects, engineers, and contractors to ensure its successful completion.
Proje yöneticisi, mimarlar, mühendisler ve müteahhitlerin çabalarını koordine ederek inşaat projesini yönetti ve başarılı bir şekilde tamamlanmasını sağladı.
She is currently orchestrating the marketing campaign for the new product launch.
Şu anda yeni ürün lansmanı için pazarlama kampanyasını yönetiyor.
02
orkestra için müzik hazırlamak
to arrange or compose music for performance by an orchestra or other ensemble
Transitive: to orchestrate music
Örnekler
The composer orchestrated the symphony for a full orchestra, carefully balancing the instrumentation for each section.
Bestekâr, her bölüm için enstrümantasyonu dikkatlice dengeleyerek senfoniyi tam bir orkestra için orkestraladı.
She orchestrated the piece for string quartet, bringing out the nuances of the melody and harmonies.
O, melodinin ve armonilerin nüanslarını ortaya çıkararak parçayı yaylı çalgılar dörtlüsü için düzenledi.
Leksikal Ağaç
orchestrated
orchestration
orchestrator
orchestrate
orchestr
