Message
01
mesaj
a written or spoken piece of information or communication sent to or left for another person
Örnekler
He sent a text message to invite us to the party.
Bizi partiye davet etmek için bir mesaj gönderdi.
I left a message for my friend on her voicemail.
Arkadaşıma sesli mesajına bir mesaj bıraktım.
02
ileti
a political, social or moral theme or idea that a movie, book, speech, etc. conveys
03
(Scottish; plural only) shopping, groceries, or errands
SlangÖrnekler
She 's gone into town to get the messages.
I 'll pick up the messages after work.
to message
01
mesaj göndermek
to send someone a brief text, image, etc. in an electronic form
Transitive: to message sb
Örnekler
She messaged her friend to let them know she was running late.
O, geç kaldığını bildirmek için arkadaşına mesaj attı.
He messaged the group chat to share a funny meme.
O, komik bir meme paylaşmak için grup sohbetine mesaj attı.
02
mesaj göndermek, mesajlamak
send as a message
Transitive: to message sth
Ditransitive: to message sb sth
Örnekler
I will message you the document after the meeting.
Toplantıdan sonra size belgeyi mesaj atacağım.
I ’ll message you the results as soon as I get them.
Sonuçları alır almaz size mesaj atacağım.
03
mesaj göndermek, mesajlamak
to send a message, usually through a digital or written form
Intransitive
Örnekler
She messaged as soon as she arrived at the airport.
Havaalanına varır varmaz mesaj attı.
I always message when I ’m running late.
Geç kaldığımda her zaman mesaj atarım.
