instead
01
yerine
as a replacement or equal in value, amount, etc.
Örnekler
I was going to go out for dinner, but I decided to cook at home instead.
Dışarıda yemek yiyecektim, ama bunun yerine evde yemek yapmaya karar verdim.
We had to cancel our trip due to the weather, so we watched a movie instead.
Hava nedeniyle seyahatimizi iptal etmek zorunda kaldık, bu yüzden onun yerine bir film izledik.
Örnekler
He expected her to be upset; instead, she smiled and thanked him.
Onun üzgün olmasını bekliyordu; bunun yerine, gülümsedi ve ona teşekkür etti.
The weather forecast predicted rain; instead, it turned out to be a sunny day.
Hava tahmini yağmur öngördü; bunun yerine, güneşli bir gün çıktı.
