to amble
01
yavaş yavaş yürümek
to walk at a slow and leisurely pace, usually without any particular purpose or urgency
Intransitive
Örnekler
On lazy Sunday afternoons, the couple would amble through the park.
Tembel Pazar öğleden sonraları, çift parkta ağır ağır yürürdü.
The tourists decided to amble along the cobblestone streets.
Turistler, arnavut kaldırımlı sokaklarda ağır ağır yürümeye karar verdiler.
Amble
01
sallana sallana yürüme
a leisurely, slow, unhurried walk
Örnekler
They enjoyed a peaceful amble through the park, taking in the sights and sounds of nature.
Parkta doğanın manzaralarını ve seslerini içlerine çekerek huzurlu bir gezinti yaptılar.
After lunch, we took a leisurely amble along the beach, feeling the soft sand beneath our feet.
Öğle yemeğinden sonra, ayaklarımızın altındaki yumuşak kumu hissederek sahilde ağır ağır yürüdük.
Leksikal Ağaç
ambler
amble



























