Encouragement
01
cesaretlendirme
the act of supporting and giving someone confidence to do something
Örnekler
The encouragement from her mentor gave her the confidence to pursue her dreams.
Mentöründen gelen teşvik, onun hayallerini takip etme konusunda kendine güvenmesini sağladı.
His encouragement played a crucial role in her success.
Onun teşviki, onun başarısında çok önemli bir rol oynadı.
02
yüreklendirme
something that is told or given to someone in order to give them hope or provide support
Örnekler
The teacher 's encouragement motivated the students to do their best.
Öğretmenin teşviki, öğrencileri ellerinden gelenin en iyisini yapmaya motive etti.
He received a lot of encouragement from his friends and family.
Arkadaşları ve ailesinden çok fazla teşvik aldı.
03
teşvik
the sense of motivation and support one feels from encouragement
Örnekler
He felt a sense of encouragement after hearing the positive feedback.
Olumlu geri bildirimleri duyduktan sonra bir teşvik hissi hissetti.
The encouragement she felt from her supporters kept her going.
Destekçilerinden hissettiği teşvik onu devam etmesini sağladı.
Leksikal Ağaç
encouragement
encourage
