disquieting
01
huzur kaçırıcı
making one feel worried about something
Örnekler
The disquieting news of the approaching storm led to a rush of preparations in the coastal town.
Yaklaşan fırtınanın rahatsız edici haberi, sahil kasabasında bir hazırlık telaşına neden oldu.
His disquieting behavior at the party made everyone feel uneasy and on edge.
Partideki rahatsız edici davranışı herkesi huzursuz ve gergin hissettirdi.
Leksikal Ağaç
disquietingly
disquieting
disquiet
quiet



























