actual
Örnekler
Despite the rumors, the actual cost of the project was within the budget.
Söylentilere rağmen, projenin gerçek maliyeti bütçe dahilindeydi.
She compared the advertised features of the product with its actual performance.
Ürünün reklamı yapılan özelliklerini gerçek performansıyla karşılaştırdı.
Örnekler
The actual fabric used in the garment is silk.
Giyside kullanılan gerçek kumaş ipektir.
The actual picture on the wall was a famous painting.
Duvardaki gerçek resim ünlü bir tabloydu.
03
gerçek, güncel
existing or relevant at the present time
Örnekler
We should use actual sales figures from this quarter to update the forecast.
Tahmini güncellemek için bu çeyreğin gerçek satış rakamlarını kullanmalıyız.
The actual population of the city is higher than last year ’s estimates.
Şehrin gerçek nüfusu geçen yılın tahminlerinden daha yüksek.
Leksikal Ağaç
actuality
actualize
actually
actual
actu
