yummy
yu
ˈjʌ
ya
mmy
mi
mi
British pronunciation
/ˈjʌmi/

"yummy"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

yummy
example
Örnekler
He cooked a yummy pasta dish with a savory tomato sauce.
Lezzetli bir domates sosuyla nefis bir makarna yemeği pişirdi.
The yummy chocolate cake melted in her mouth, leaving her craving for more.
Lezzetli çikolatalı kek ağzında eridi, onu daha fazlasını arzularken bıraktı.
02

iştah açıcı, cezbedici

(of a person) having a desirable appearance
example
Örnekler
He looked so yummy in that suit at the party.
Partideki o takım elbisenin içinde çok lezzetli görünüyordu.
Everyone noticed the yummy lifeguard at the beach.
Herkes plajdaki yakışıklı cankurtaranı fark etti.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store