delicious
01
lezzetli, nefis
having a very pleasant flavor
Örnekler
For me, the most delicious food always involves cheese.
Benim için en lezzetli yemek her zaman peynir içerir.
She could n’t stop eating the delicious homemade cookies.
Lezzetli ev yapımı kurabiyeleri yemeyi bırakamadı.
Örnekler
Her story was filled with delicious gossip that kept everyone entertained for hours.
Hikayesi, herkesi saatlerce eğlendiren lezzetli dedikodularla doluydu.
The play 's unexpected twist provided a delicious surprise to the audience.
Oyunun beklenmedik dönüşü, seyirciye lezzetli bir sürpriz sundu.
Leksikal Ağaç
deliciously
deliciousness
delicious
