well-known
Örnekler
The well-known actor has starred in numerous blockbuster movies.
Tanınmış aktör birçok gişe rekorları kıran filmde oynadı.
The band became well-known after their hit single topped the charts.
Grup, hit single'ları listelerin zirvesine çıktıktan sonra iyi tanınan bir hale geldi.
02
iyi bilinen, yakından bilinen
frequently experienced; known closely or intimately



























