
Ara
to blaspheme
01
küfretmek
to speak using offensive or disrespectful language
Example
Angered by the referee's decision, the player began to blaspheme, earning himself a red card.
Hakemin kararına öfkelenen oyuncu, küfretmeye başladı ve kırmızı kart gördü.
She warned her children never to blaspheme, no matter how angry they might be.
Çocuklarına asla küfretmemeleri, ne kadar sinirlenmiş olsalar da, diye uyardı.
02
Allah hakkında kötü konuşmak
to talk about something sacred or important in a disrespectful way
Example
The movie was banned in several countries because it was perceived to blaspheme traditional beliefs.
Film, geleneksel inançlara küfür ettiği düşünüldüğü için birkaç ülkede yasaklandı.
The author faced backlash from religious communities who felt he was using his platform to blaspheme.
Yazar, platformunu kutsala küfür etmek için kullandığını düşünen dini topluluklardan tepki aldı.