unconventional
01
alışılmamış, geleneksel olmayan
not following established customs or norms
Örnekler
His unconventional style of dress, mixing formal attire with casual elements, always drew attention.
Resmi kıyafetleri gündelik unsurlarla karıştıran alışılmadık giyim tarzı her zaman dikkat çekiyordu.
The artist 's unconventional approach to painting, using everyday objects as brushes, fascinated art enthusiasts.
Sanatçının günlük nesneleri fırça olarak kullanarak resim yapmadaki alışılmadık yaklaşımı, sanat severleri büyüledi.
Leksikal Ağaç
unconventional
conventional
convention
convene



























