Black hole
01
kara delik
a place in the space with such high gravity that pulls in everything, even light
Örnekler
Black holes are formed from the remnants of massive stars that have ended their life cycles and collapsed under their own gravity.
Kara delikler, yaşam döngülerini tamamlamış ve kendi yerçekimi altında çökmüş büyük yıldızların kalıntılarından oluşur.
The supermassive black hole at the center of the Milky Way galaxy influences the motion of nearby stars and gas clouds.
Samanyolu galaksisinin merkezindeki süper kütleli kara delik, yakındaki yıldızların ve gaz bulutlarının hareketini etkiler.
02
kar olmadığı halde bir iş için harcanan fazla para
a project, activity, business, etc. that uses a lot of money or resources without providing any results or profit
IdiomÖrnekler
The expansion plan for the business turned into a black hole, draining financial resources without increasing profits.
İş için genişleme planı, kârı artırmadan finansal kaynakları tüketen bir kara deliğe dönüştü.
The government invested heavily in the infrastructure project, but it turned out to be a black hole with little tangible benefit to the public.
Hükümet altyapı projesine büyük yatırım yaptı, ancak halka somut bir fayda sağlamayan bir kara delik olduğu ortaya çıktı.
03
sıkıntılı durum
a difficult state or condition that is not easy to escape from
IdiomÖrnekler
Her addiction to drugs had become a black hole, consuming her life and preventing her from breaking free.
Uyuşturucu bağımlılığı, hayatını tüketen ve kurtulmasını engelleyen bir kara delik haline gelmişti.
Suffering from severe depression can make it feel like you 're stuck in a black hole of despair.
Şiddetli depresyondan muzdarip olmak, umutsuzluğun bir kara deliğinde sıkışmış gibi hissettirebilir.
