Tang
01
keskinlik, baharatlılık
a tart spicy quality
02
deniz yosunu, laminaria
any of various kelps especially of the genus Laminaria
03
deniz yosunu, yosun
any of various coarse seaweeds
04
tırtıklı kenarları olan kahverengi deniz yosunu, dişli kenarlı kahverengi alg
brown algae seaweed with serrated edges
05
yosun, deniz yosunu
a common rockweed used in preparing kelp and as manure
06
keskin bir tat
a sharp and distinctive taste, typically associated with acidity or a lively and refreshing quality
Örnekler
The pineapple had a tropical tang, making it a juicy and flavorful fruit.
Ananasın tropikal bir lezzeti vardı, bu da onu sulu ve lezzetli bir meyve yapıyordu.
The buttermilk pancakes had a subtle tang that paired well with sweet maple syrup.
Ayranlı pandekeklerin, tatlı akçaağaç şurubuyla iyi giden hafif bir keskin tadı vardı.
07
Tang hanedanı, Tanglar
the imperial dynasty of China from 618 to 907
Leksikal Ağaç
tangy
tang



























