to palliate
Örnekler
The hospice team worked to palliate her symptoms, ensuring she remained comfortable in her final days.
Huzur ekibi, son günlerinde rahat kalmasını sağlayarak semptomlarını hafifletmek için çalıştı.
Doctors often palliate the side effects of treatment to help patients cope better during their recovery.
Doktorlar, hastaların iyileşme sürecinde daha iyi başa çıkmalarına yardımcı olmak için genellikle tedavinin yan etkilerini hafifletir.
02
azaltmak, hafifletmek
to alleviate or mitigate the intensity or severity of something
Örnekler
The public relations team worked to palliate the negative impact of the scandal by releasing a carefully crafted statement.
Halkla ilişkiler ekibi, özenle hazırlanmış bir açıklama yayınlayarak skandalın olumsuz etkisini hafifletmek için çalıştı.
The use of soft lighting and soothing music in the spa was designed to palliate the stress and tension of visitors.
Spa'da yumuşak aydınlatma ve rahatlatıcı müzik kullanımı, ziyaretçilerin stres ve gerginliğini hafifletmek için tasarlanmıştı.
Leksikal Ağaç
palliation
palliative
palliate
palli



























