pallid
pa
ˈpæ
pe
llid
ləd
led
British pronunciation
/pˈælɪd/

"pallid"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

pallid
01

soluk

abnormally pale, lacking in color, and often associated with illness, shock, or a lack of vitality
pallid definition and meaning
example
Örnekler
The patient 's pallid complexion raised concerns among the medical staff.
Hastanın solgun teni, sağlık personeli arasında endişe yarattı.
After the long journey without rest, she appeared pallid and fatigued.
Uzun ve dinlenmeden yapılan yolculuktan sonra solgun ve yorgun görünüyordu.
02

soluk, donuk

(of light) not intense or radiant
example
Örnekler
A pallid glow seeped through the fog, barely illuminating the path.
Sisten bir soluk ışık, yolu zar zor aydınlatarak içeri sızıyordu.
The moon cast a pallid light over the deserted landscape.
Ay, ıssız manzaranın üzerine soluk bir ışık yaydı.
03

soluk, sönük

weakly executed and failing to engage or impress
example
Örnekler
The movie was a pallid adaptation, stripping the novel of its emotional weight.
Film, romanın duygusal ağırlığını soyup soluk bir uyarlamaydı.
Her performance felt pallid, missing the intensity the role demanded.
Performansı soluk hissettiriyordu, rolün gerektirdiği yoğunluktan yoksundu.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store