outstanding
Örnekler
The company 's outstanding customer service sets it apart from competitors.
Şirketin olağanüstü müşteri hizmetleri, onu rakiplerinden ayırır.
The student received an outstanding grade on the assignment for her thorough research.
Öğrenci, kapsamlı araştırması nedeniyle ödevinden mükemmel bir not aldı.
02
olağanüstü, dikkat çekici
having a quality that thrusts itself into attention
03
olağanüstü, mükemmel
worthy of attention or recognition because of exceptional quality or distinct characteristics
Örnekler
Her performance in the play was outstanding, earning her rave reviews from critics.
Oyundaki performansı olağanüstü idi ve eleştirmenlerden övgü dolu yorumlar aldı.
The research paper presented an outstanding analysis of climate change impacts.
Araştırma makalesi, iklim değişikliğinin etkileri üzerine olağanüstü bir analiz sundu.
04
ödenmemiş, borçlu
owed as a debt
Leksikal Ağaç
outstandingly
outstanding
out
standing
