intertent
in
ɪn
in
ter
tər
ter
tent
tɛnt
tent
British pronunciation
/ˌɪntəmˈɪtənt/

"intermittent"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

intermittent
01

aralıklı

repeatedly starting and stopping, in short, irregular intervals
intermittent definition and meaning
example
Örnekler
He dealt with intermittent back pain from an old sports injury flaring up occasionally.
Eski bir spor yaralanmasından kaynaklanan ve ara sıra alevlenen aralıklı sırt ağrısıyla başa çıktı.
The factory experienced intermittent power outages, disrupting production.
Fabrika, üretimi aksatan aralıklı kesintiler yaşadı.
02

aralıklı

happening sporadically
example
Örnekler
He took intermittent trips abroad for work, visiting different countries a few times a year.
İş için yurtdışına aralıklı seyahatler yaptı, yılda birkaç kez farklı ülkeleri ziyaret etti.
They enjoyed intermittent hikes in the mountains whenever their schedules allowed.
Programları izin verdiğinde dağlarda aralıklı yürüyüşlerin keyfini çıkarırlardı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store