internal
Örnekler
Internal organs such as the heart and lungs are vital for bodily functions.
Kalp ve akciğerler gibi iç organlar vücut fonksiyonları için hayati öneme sahiptir.
The company is conducting an internal investigation into the allegations of misconduct.
Şirket, yanlış davranış iddialarına yönelik dahili bir soruşturma yürütüyor.
Örnekler
The government announced new policies to boost internal trade.
Hükümet, iç ticareti artırmak için yeni politikalar açıkladı.
Internal flights are often cheaper than international ones.
Yurtiçi uçuşlar genellikle uluslararası uçuşlardan daha ucuzdur.
03
dahili, teknolojik
the practical application of technical and scientific knowledge to commerce or industry
04
iç, dahili
occurring within an institution or community
Örnekler
She kept her internal feelings of frustration hidden from her colleagues.
O, hayal kırıklığına uğramış içsel duygularını meslektaşlarından sakladı.
Despite his calm demeanor, he was filled with internal doubts.
Sakin görünümüne rağmen, içsel şüphelerle doluydu.
06
iç, öz
innermost or essential
Leksikal Ağaç
internality
internalize
internally
internal
intern



























