
Ara
Inductee
01
acemi asker
someone who has been registered for military service
Example
New inductees reported for basic training at sunrise this morning.
Yeni askere alınanlar bu sabah güneşin doğuşunda temel eğitim için rapor verdiler.
After induction, the new inductees proudly swore the oath of enlistment to defend their country.
Tören sonrası, yeni askere alınanlar gururla ülkesini savunma yeminini ettiler.
02
aday
a person who is formally accepted into a particular group, society, or organization
Example
As an inductee of the alumni network, she gained access to mentoring and career development resources.
Alumni ağının üyelik kabul edilen kişisi olarak, mentorluk ve kariyer geliştirme kaynaklarına erişim sağladı.
To become a full member, inductees must complete a designated apprenticeship period.
Tam bir üye olmak için, üyelik kabul edilen kişiler belirlenmiş bir çıraklık dönemini tamamlamalıdır.

Yakın Kelimeler