Anxiety
01
kaygı, sıkıntı, tasa
a feeling of nervousness or worry about a future event or uncertain outcome
Örnekler
The upcoming presentation filled her with so much anxiety that her palms were sweaty.
Yaklaşan sunum ona o kadar çok endişe hissettirdi ki avuçları terledi.
He tried deep breathing exercises to manage his anxiety before the exam.
Sınavdan önce anksiyetesini yönetmek için derin nefes egzersizleri denedi.
02
anksiyete, endişe
(psychiatry) a mental disorder of constant nervousness and worry, in which one expects something bad to happen with no valid reason
Örnekler
Generalized anxiety disorder involves chronic worry about everyday situations.
Yaygın anksiyete bozukluğu, günlük durumlar hakkında kronik endişe içerir.
Cognitive behavioral therapy helps patients reframe anxiety-inducing thoughts.
Bilişsel davranışçı terapi, hastaların anksiyete yaratan düşünceleri yeniden çerçevelemesine yardımcı olur.
Leksikal Ağaç
overanxiety
anxiety
anx
