to disclose
01
açığa çıkarmak, ortaya çıkarmak
to reveal something by uncovering it
Transitive: to disclose sth
Örnekler
With a sense of anticipation, she slowly began to disclose the contents of the sealed envelope.
Bir beklenti duygusuyla, mühürlü zarfın içeriğini yavaşça açıklamaya başladı.
The archaeologists carefully excavated the ancient tomb, hoping to disclose hidden artifacts.
Arkeologlar, gizli eserleri ortaya çıkarmak umuduyla antik mezarı dikkatlice kazdılar.
Örnekler
The company was legally required to disclose its financial records to shareholders.
Şirket, finansal kayıtlarını hissedarlara açıklamakla yasal olarak yükümlüydü.
The government was forced to disclose classified information regarding the surveillance program.
Hükümet, gözetim programıyla ilgili gizli bilgileri açıklamak zorunda kaldı.
Leksikal Ağaç
disclose
close



























