to deplore
01
mahkum etmek
to openly and strongly disapprove or condemn something
Transitive: to deplore sth
Örnekler
The city council deplored the rise in vandalism and called for community intervention.
Belediye meclisi, vandalizmdeki artışı kınadı ve toplum müdahalesi çağrısında bulundu.
The international community deplored the government's decision to restrict freedom of the press.
Uluslararası toplum, hükümetin basın özgürlüğünü kısıtlama kararını kınadı.
02
teessürlerini bildirmek
to feel deep and sincere regret or sadness about a situation, event, or outcome
Transitive: to deplore an action or situation
Örnekler
After the heated argument, he deplored not choosing his words more carefully.
Şiddetli tartışmanın ardından, sözlerini daha dikkatli seçmediği için pişmanlık duydu.
She deplored the missed opportunity to study abroad during her college years.
Üniversite yıllarında yurtdışında okuma fırsatını kaçırdığı için derin üzüntü duydu.
Leksikal Ağaç
deplorable
deplore
