crudely
01
kaba bir şekilde, edepsizce
in an offensively coarse or rude way, especially regarding sexual matters
Örnekler
He crudely joked about private matters during the meeting.
Toplantı sırasında özel konular hakkında kabaca şaka yaptı.
The film crudely depicted intimate scenes that shocked some viewers.
Film, bazı izleyicileri şoke eden samimi sahneleri kabaca tasvir etti.
02
kabaca, yaklaşık olarak
in a simple, rough, or approximate way that is not very precise but conveys a general idea
Örnekler
He crudely summarized the complex theory for the audience.
O, karmaşık teoriyi izleyiciler için kabaca özetledi.
The map was crudely drawn but showed the main roads clearly.
Harita kabaca çizilmişti ancak ana yolları açıkça gösteriyordu.
03
kaba bir şekilde, incelemeden
in a manner lacking finesse, subtlety, or refinement
Örnekler
The painter crudely applied the colors without blending.
Ressam, renkleri karıştırmadan kaba bir şekilde uyguladı.
The argument was crudely put together and easy to refute.
Argüman kaba bir şekilde bir araya getirilmişti ve çürütülmesi kolaydı.



























