convinced
Örnekler
After the meeting, she was convinced that the new strategy was the best approach.
Toplantıdan sonra, yeni stratejinin en iyi yaklaşım olduğuna ikna olmuştu.
He was convinced that the project would succeed.
Projenin başarılı olacağına ikna olmuştu.
Örnekler
She 's a convinced advocate of animal rights.
O, hayvan haklarının ikna olmuş bir savunucusudur.
He 's a convinced environmentalist who lives completely off-grid.
O, tamamen şebekeden bağımsız yaşayan ikna olmuş bir çevrecidir.
Leksikal Ağaç
unconvinced
convinced
convince



























