committed
Örnekler
The committed athlete trains rigorously every day, striving to reach their full potential in their sport.
Adanmış atlet, sporundaki tam potansiyeline ulaşmak için her gün sıkı bir şekilde antrenman yapıyor.
Despite the challenges, she remains committed to her studies, determined to achieve her academic goals.
Zorluklara rağmen, o, akademik hedeflerine ulaşmaya kararlı bir şekilde çalışmalarına bağlı kalmaktadır.
02
sadık
involved in or relating to a long-term relationship
Örnekler
They were in a committed relationship, devoted to each other's happiness and well-being.
Birbirlerinin mutluluğuna ve refahına adanmış, bağlı bir ilişki içindeydiler.
The committed partners shared a deep love and understanding.
Bağlı ortaklar derin bir sevgi ve anlayış paylaştılar.
Leksikal Ağaç
committedness
uncommitted
committed
commit



























