continuing
Örnekler
The continuing debate over environmental policies has yet to reach a consensus.
Çevre politikaları üzerindeki devam eden tartışma henüz bir fikir birliğine varamadı.
The continuing construction of the bridge is causing traffic delays in the city.
Köprünün devam eden inşaatı, şehirde trafik gecikmelerine neden oluyor.
Örnekler
Their continuing friendship, despite living in different countries, is truly remarkable.
Farklı ülkelerde yaşamalarına rağmen, süregelen arkadaşlıkları gerçekten dikkat çekici.
The continuing impact of the financial crisis can still be felt in the economy today.
Finansal krizin süregelen etkisi bugün hala ekonomide hissedilebiliyor.
Leksikal Ağaç
continuing
continue
