ongoing
Örnekler
The ongoing investigation into the crime has involved multiple law enforcement agencies.
Suçla ilgili devam eden soruşturma, birden fazla kolluk kuvvetini içermiştir.
The investigation into the matter is ongoing and will take several more weeks to complete.
Konuyla ilgili soruşturma devam ediyor ve tamamlanması birkaç hafta daha sürecek.
02
devam eden, sürekli
continuously progressing or developing over time
Örnekler
The ongoing evolution of technology has revolutionized the way we live and work.
Teknolojinin devam eden evrimi, yaşama ve çalışma şeklimizi devrimleştirdi.
The long ongoing history of art reflects changes in culture, society, and human expression.
Sanatın uzun süren devam eden tarihi, kültürde, toplumda ve insan ifadesindeki değişiklikleri yansıtır.
