to rage-bait
/ɹˈeɪdʒbˈeɪt/
/ɹˈeɪdʒbˈeɪt/
to rage-bait
01
kasıtlı olarak kışkırtmak, öfke tetiklemek
to deliberately provoke anger or outrage in others, often online, to drive engagement, clicks, or views
Örnekler
That article was clearly trying to rage-bait readers.
Bu makale açıkça okuyucuları öfke tuzağına çekmeye çalışıyordu.
Stop rage-baiting people with misleading headlines.
Yanıltıcı başlıklarla insanları öfke kışkırtmaktan vazgeç.
Rage-bait
01
öfke yemi, kışkırtıcı içerik
content designed specifically to incite anger or outrage
Örnekler
That post is total ragebait; I ca n't even read the comments.
O gönderi tamamen rage-bait; yorumları okuyamıyorum bile.
She fell for some rage-bait and ended up arguing all night.
O, bir rage-bait'e kanıp bütün gece tartışmak zorunda kaldı.



























