bushy
Örnekler
He had a bushy beard that made him look older than his age.
Onu yaşından daha yaşlı gösteren gür bir sakalı vardı.
The dog 's bushy tail wagged excitedly as it greeted its owner.
Köpeğin gür kuyruğu, sahibini selamlarken heyecanla sallanıyordu.
Örnekler
The path was surrounded by bushy shrubs that made it feel like a secret garden.
Yol, yoğun çalılıklarla çevriliydi ve bu, onu gizli bir bahçe gibi hissettiriyordu.
The bushy undergrowth provided ample hiding places for small animals in the forest.
Sık çalılık, ormandaki küçük hayvanlar için bolca saklanma yeri sağladı.



























