relatable
01
anlaşılabilir
having qualities that make it easy for people to connect with or understand
Örnekler
Her stories about growing up in a small town were so relatable that everyone in the audience nodded in agreement.
Küçük bir kasabada büyüme hakkındaki hikayeleri o kadar anlaşılabilir idi ki salondaki herkes onaylar şekilde başını salladı.
The movie 's main character was very relatable, dealing with struggles that many people face in their own lives.
Filmin ana karakteri çok relatable idi, birçok insanın kendi hayatlarında karşılaştığı mücadelelerle başa çıkıyordu.
Örnekler
The decline of traditional industries can be relatable to the rise of automation and technological advancements.
Geleneksel endüstrilerin düşüşü, otomasyonun ve teknolojik ilerlemelerin yükselişiyle ilişkilendirilebilir.
The popularity of social media platforms is relatable to the increasing prevalence of smartphones and internet access.
Sosyal medya platformlarının popülaritesi, akıllı telefonların ve internet erişiminin artan yaygınlığı ile ilişkilendirilebilir.
Leksikal Ağaç
relatable
relate
rel



























