wildly
Örnekler
The plan is wildly ambitious for a company of this size.
Plan, bu büyüklükte bir şirket için aşırı iddialı.
His version of the story was wildly inaccurate.
Hikayenin onun versiyonu aşırı derecede yanlıştı.
Örnekler
She waved wildly to get their attention.
Dikkatlerini çekmek için kollarını çılgınca salladı.
The horses bolted wildly across the field.
Atlar tarlada çılgınca koştular.
2.1
vahşice, coşkuyla
with intense and uncontrollable emotion or fervor
Örnekler
The fans cheered wildly when the team scored.
Takım gol attığında taraftarlar çılgınca tezahürat yaptı.
She laughed wildly at the joke, unable to stop.
Şakaya çılgınca güldü, durduramadı.
Leksikal Ağaç
wildly
wild



























