"unaccompanied"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

unaccompanied

refakatsiz, eşliksiz

being without an escort

eşliksiz, akortsuz

playing or singing without accompaniment

solo

eşlik edilmeyen, yalnız

(of a state or an event) taking place without something specified occurring at the same time

unaccompanied

tek başına

without receiving any help or support from others

alone

independently

single-handedly

singly

solo

Örnekler

She traveled unaccompanied to the foreign country for the business conference.

İş konferansı için yabancı ülkeye yalnız seyahat etti.

I walked unaccompanied through the dark alley, feeling uneasy.

Karanlık sokakta yalnız yürüdüm, kendimi huzursuz hissettim.

Leksikal Ağaç

unaccompanied

accompanied

accompany

Yakın Kelimeler

Download Mobile App